Referanslarımızdan bazıları

Kevin Kenner
Engelsiz ve özgürleştirici performanslarıyla hem sanatçılara hem de dinleyicilere müzik sanatının altında yatan yüce gizemi hatırlatan Emre Sen, müzik dünyasına paha biçilemez bir armağandır. Müziğin içinde kendini tamamen yitiren, böylece müzikte gerçekten canlı olanı keşfeden ve ifade eden bir klasik müzisyenle nadiren karşılaştım.
Ahu Yalgın
Emre bey ile 39 yaşımdan sonra pandemi döneminde zoom ile piyano dersleri almaya başladım. Çok az bir piyano/klavye bilgim vardı 28-29 sene öncesine dayanan. 1.5 senedir kendisiyle çalışıyorum ve kendisinin öğretme metodu, ve cesaretlendirmesi sayesinde ailemin ve arkadaşlarımın inanamadığı bir hızla ilerlerdim. Emre Bey teknik olarak her şeyi en doğru hızında çok büyük dikkat ve emekle işliyor ve teknik olarak en doğru hız ve metotla ilerlememi sağladı. Bunun kadar ama kanımca daha da önemli olanı pozitif yaklaşımı ve verdiği cesaret ve moral. Pozitif ogretme tekniğiyle öğrencinin hep şevkini yükseltiyor. Her dersten kendime güven ve muhteşem bir sevinçle çıkıyorum ve bir sonrası derste ne öğreneceğime dört gözle bakıyorum. Emre Bey’in sayesinde bu kadar seneden sonra, piyano yoğun çalışma tempoma rağmen günlük hayatımın bir parçası ve büyük bir neşe kaynağı oldu. Keşke kendisinden 20-25 sene önce ders almaya başlasaymışım!
Can Çakmur / Elif Çakmur
Bizim uzun bir hikayemiz var aslında... Tam hatırlayamıyorum ama sanırım 2000 yılından bu yana beraberiz. 4 yaşından bu yana oğlum Can'ı Chopin ailesi ile birlikte büyüttük. Herseye, bas gitarist olma hayalleri kuran 4 yaşındaki bir çocuğu "hele sen piyanoyla notaları öğren de bas gitarı da hallederiz" diye ikna eden Chopin öğretmenleri ile başladık. Ardından ilk sahne deneyimini hüsranla sonuçlanmaktan kurtarmalarına tanık olduk. Şöyle ki konser sırasında parçayı unutup ortada kala kalan bir çocuğun üzüntüsünü, yeniden sahneye çıkıp performans gösterme motivasyonuna dönüştürmelerini izledik. O noktada sarf edilen yanlış ya da eksik sözler, tavırlar bir çocukta toplum önünde performans gösterme fobisi geliştirebilirdi kolaylıkla... Bizim hikayenin gelişimi hiç öyle olmadı, bence Can'ın sahneyle ilişkisi Chopin Ailesi sayesinde tam bir dostluk oldu. Hikayenin gelişimi boyunca hem Can'ın isteği, hem Chopin Ailesinin desteği arttı arttı arttı... Öyle ki oğlum Can, "iyi bir dinleyici olabilecek görgüyü edinsin" diye başladığımız yolculuk sırasında mesleğini seçti: "ben piyanist olacağım" dedi.